Almanca Zaman Zarfları
Geniş Liste ve Örnek Cümleler
Almanca zaman zarfları, olayların veya eylemlerin ne zaman gerçekleştiğini belirtir. Bu zarflar, günlük hayatta sıkça kullanılır ve anlamları öğrenilmelidir. İşte bu zarfların anlamları ve çeşitli örnek cümleler:
Almanca – Türkçe
Almanca | Türkçe |
---|---|
jetzt | şimdi |
sofort | derhal |
bald | yakında |
dann | sonra |
selten | nadiren |
manchmal | bazen |
meistens | çoğunlukla |
danach | ondan sonra |
nie | asla, hiçbir zaman |
ehemals | eskiden |
einmal | bir zamanlar |
niemals | hiçbir zaman |
früher | eskiden |
neulich | kısa süre önce |
heute | bugün |
morgen | yarın |
gestern | dün |
vorgestern | önceki gün |
übermorgen | ertesi gün |
vorgestern morgen | önceki sabah |
gestern morgen | dün sabah |
heute morgen | bu sabah |
heute abend | bu akşam |
gestern mittag | dün öğleyin |
am Tage | gündüz |
am Morgen | sabahleyin |
vormittag | öğleden önce |
am Mittag | öğleyin |
am nachmittag | öğleden sonra |
am Abend | akşamleyin |
in der Nacht | geceleyin |
am Sonntag | pazar günü |
eines Tages | bir gün |
eines Morgens | bir sabah |
des Morgens | sabahları |
des Mittags | öğleden önceleri |
sonntags | pazarları |
mittags | öğleleri |
abends | akşamları |
die vorige Woche | geçen hafta |
diese Woche | bu hafta |
voriges Jahr | geçen yıl |
vor einer Minute | bir dakika önce |
in 15 Minuten | 15 dakika içinde |
in einer Woche | bir hafta içinde |
einst | bir zamanlar |
einstmals | bir zamanlar |
damals | o zamanlar |
anfangs | başlangıçta |
zuerst | önce |
vor kurzem | kısa süre önce |
soeben | az önce |
bereits | henüz, yeni |
gerade | az önce, hemen |
augenblicklich | anında, şu an |
gleich | derhal |
künftig | gelecekte |
später | sonra |
endlich | nihayet, sonunda |
ein Tag | bir gün |
sechs Monate | 6 ay |
hundert Jahre | yüz yıl |
seit heute | bugünden beri |
von morgen ab | yarından itibaren |
seit Mai | Mayıs’tan beri |
bis gestern | düne kadar |
bis heute | bugüne kadar |
lange | uzun süre |
beständig | sürekli |
immer | her zaman, daima |
tagelang | günlerce |
unterdessen | bu arada |
inzwischen | bu arada |
seitdem | o zamandan beri |
seit damals | eskiden beri |
seit langer Zeit | uzun zamandan beri |
bis jetzt | şimdiye kadar |
bis dann | o zamana kadar |
auf immer | her daim |
ewig | ilelebet, ömür boyu |
zeitlebens | bir ömür boyu |
wochenlang | haftalarca |
vorläufig | şimdilik |
seither | o zamandan beri |
oft | sık sık |
immer wieder | hep aynı |
mehrmals | defalarca |
jedes Mal | her defasında |
täglich | her gün |
alle Tage | her gün |
Tag und Nacht | gece ve gündüz |
Örnek Cümleler
Ich gehe jetzt ins Kino, weil der Film gleich beginnt. (Şimdi sinemaya gidiyorum çünkü film derhal başlayacak.)
Wir müssen sofort handeln, um das Problem zu lösen. (Sorunu çözmek için derhal harekete geçmeliyiz.)
Er wird bald zurück sein, vielleicht nächste Woche. (Yakında geri dönecek, belki gelecek hafta.)
Wir können dann einen Kaffee trinken, wenn wir fertig sind. (Bitirdiğimizde sonra bir kahve içebiliriz.)
Sie besucht ihre Großeltern selten, weil sie weit weg wohnen. (Büyükanne ve büyükbabasını nadiren ziyaret ediyor çünkü uzaklarda yaşıyorlar.)
Manchmal esse ich morgens ein Croissant zum Frühstück. (Bazen sabahları kahvaltıda bir kruvasan yerim.)
Meistens arbeite ich von Montag bis Freitag im Büro. (Çoğunlukla pazartesiden cumaya kadar ofiste çalışırım.)
Danach können wir einen Spaziergang im Park machen. (Ondan sonra parkta bir yürüyüş yapabiliriz.)
Er hat nie an der Konferenz teilgenommen, obwohl er eingeladen war. (Hiçbir zaman konferansa katılmadı, davetli olmasına rağmen.)
Früher lebte meine Familie in einer kleinen Stadt. (Eskiden ailem küçük bir şehirde yaşıyordu.)
Neulich habe ich eine interessante Dokumentation im Fernsehen gesehen. (Kısa süre önce televizyonda ilginç bir belgesel izledim.)
Heute Nachmittag habe ich einen Termin beim Zahnarzt. (Bugün öğleden sonra dişçide bir randevum var.)
Morgen werde ich meine Präsentation fertigstellen. (Yarın sunumumu tamamlayacağım.)
Gestern haben wir ein leckeres Abendessen in einem neuen Restaurant genossen. (Dün yeni bir restoranda lezzetli bir akşam yemeği yedik.)
Vorgestern habe ich mein Zimmer aufgeräumt. (Önceki gün odamı topladım.)
Übermorgen werde ich nach Berlin reisen. (Ertesi gün Berlin’e seyahat edeceğim.)
Vorgestern Morgen bin ich früh aufgestanden, um einen langen Tag vorzubereiten. (Önceki sabah erken kalktım uzun bir gün hazırlığı yapmak için.)
Gestern Morgen habe ich einen langen Lauf gemacht. (Dün sabah uzun bir koşu yaptım.)
Heute Morgen hat es stark geregnet. (Bu sabah yoğun bir şekilde yağmur yağdı.)
Heute Abend gehe ich mit Freunden ins Theater. (Bu akşam arkadaşlarla tiyatroya gideceğim.)
Gestern Mittag habe ich mich mit meiner Familie zum Mittagessen getroffen. (Dün öğleyin ailemle öğle yemeğinde buluştum.)
Am Tage ist der Park voller Menschen. (Gündüzleri park insanlarla doludur.)
Am Morgen trinke ich immer eine Tasse Kaffee, um den Tag zu beginnen. (Sabahları her zaman bir fincan kahve içerim, günü başlatmak için.)
Vormittag erledige ich meistens administrative Aufgaben. (Öğleden önce çoğunlukla idari işleri hallederim.)
Am Mittag esse ich gerne eine leichte Mahlzeit. (Öğleyin genellikle hafif bir yemek yemeyi severim.)
Am Nachmittag habe ich einen Arzttermin. (Öğleden sonra doktor randevum var.)
Am Abend entspanne ich mich gerne bei einem Buch. (Akşamları bir kitap okuyarak rahatlamayı severim.)
In der Nacht schlafe ich meistens tief und fest. (Geceleyin genellikle derin ve rahat uyurum.)
Am Sonntag mache ich oft einen Ausflug mit meiner Familie. (Pazar günleri genellikle ailemle gezintiye çıkarım.)
Eines Tages werde ich eine Weltreise machen. (Bir gün dünya turuna çıkacağım.)
Eines Morgens wachte ich auf und fand den Schnee vor der Tür. (Bir sabah uyandım ve kapının önünde karı buldum.)
Des Morgens frühstücke ich immer leicht. (Sabahları her zaman hafif bir kahvaltı yaparım.)
Des Mittags arbeite ich normalerweise in meinem Büro. (Öğleden önceleri genellikle ofisimde çalışırım.)
Sonntags gehe ich regelmäßig in die Kirche. (Pazar günleri düzenli olarak kiliseye giderim.)
Mittags esse ich oft einen schnellen Snack. (Öğleleri sık sık hızlı bir atıştırmalık yerim.)
Abends gehe ich gerne spazieren, um den Tag ausklingen zu lassen. (Akşamları günü kapatmak için yürüyüş yapmayı severim.)
Inzwischen habe ich die ganze Wohnung aufgeräumt. (Bu arada tüm evi toparladım.)
Seither haben wir uns nicht mehr gesehen. (O zamandan beri birbirimizi görmedik.)
Er hat immer wieder versucht, das Problem zu lösen. (Sorunu çözmek için hep tekrar tekrar denedi.)
Mehrmals habe ich ihn darauf hingewiesen. (Onu defalarca uyardım.)
Jedes Mal, wenn ich ihn sehe, lächelt er mich an. (Her defasında onu gördüğümde bana gülümsüyor.)
Täglich gehe ich joggen, um fit zu bleiben. (Her gün koşuya çıkıyorum, formda kalmak için.)
Alle Tage plane ich meine Aufgaben für den Tag. (Her gün günün görevlerini planlıyorum.)
Tag und Nacht arbeite ich an diesem Projekt, um es rechtzeitig abzuschließen. (Gece gündüz bu projede çalışıyorum, zamanında bitirmek için.)