Almanca zarflar – Temporaladverbien

02.01.2018
6.013

Almanca Zaman Zarfları

Geniş Liste ve Örnek Cümleler

Almanca zaman zarfları, olayların veya eylemlerin ne zaman gerçekleştiğini belirtir. Bu zarflar, günlük hayatta sıkça kullanılır ve anlamları öğrenilmelidir. İşte bu zarfların anlamları ve çeşitli örnek cümleler:

Almanca – Türkçe

Almanca Türkçe
jetzt şimdi
sofort derhal
bald yakında
dann sonra
selten nadiren
manchmal bazen
meistens çoğunlukla
danach ondan sonra
nie asla, hiçbir zaman
ehemals eskiden
einmal bir zamanlar
niemals hiçbir zaman
früher eskiden
neulich kısa süre önce
heute bugün
morgen yarın
gestern dün
vorgestern önceki gün
übermorgen ertesi gün
vorgestern morgen önceki sabah
gestern morgen dün sabah
heute morgen bu sabah
heute abend bu akşam
gestern mittag dün öğleyin
am Tage gündüz
am Morgen sabahleyin
vormittag öğleden önce
am Mittag öğleyin
am nachmittag öğleden sonra
am Abend akşamleyin
in der Nacht geceleyin
am Sonntag pazar günü
eines Tages bir gün
eines Morgens bir sabah
des Morgens sabahları
des Mittags öğleden önceleri
sonntags pazarları
mittags öğleleri
abends akşamları
die vorige Woche geçen hafta
diese Woche bu hafta
voriges Jahr geçen yıl
vor einer Minute bir dakika önce
in 15 Minuten 15 dakika içinde
in einer Woche bir hafta içinde
einst bir zamanlar
einstmals bir zamanlar
damals o zamanlar
anfangs başlangıçta
zuerst önce
vor kurzem kısa süre önce
soeben az önce
bereits henüz, yeni
gerade az önce, hemen
augenblicklich anında, şu an
gleich derhal
künftig gelecekte
später sonra
endlich nihayet, sonunda
ein Tag bir gün
sechs Monate 6 ay
hundert Jahre yüz yıl
seit heute bugünden beri
von morgen ab yarından itibaren
seit Mai Mayıs’tan beri
bis gestern düne kadar
bis heute bugüne kadar
lange uzun süre
beständig sürekli
immer her zaman, daima
tagelang günlerce
unterdessen bu arada
inzwischen bu arada
seitdem o zamandan beri
seit damals eskiden beri
seit langer Zeit uzun zamandan beri
bis jetzt şimdiye kadar
bis dann o zamana kadar
auf immer her daim
ewig ilelebet, ömür boyu
zeitlebens bir ömür boyu
wochenlang haftalarca
vorläufig şimdilik
seither o zamandan beri
oft sık sık
immer wieder hep aynı
mehrmals defalarca
jedes Mal her defasında
täglich her gün
alle Tage her gün
Tag und Nacht gece ve gündüz

 

Örnek Cümleler

Ich gehe jetzt ins Kino, weil der Film gleich beginnt. (Şimdi sinemaya gidiyorum çünkü film derhal başlayacak.)

Wir müssen sofort handeln, um das Problem zu lösen. (Sorunu çözmek için derhal harekete geçmeliyiz.)

Er wird bald zurück sein, vielleicht nächste Woche. (Yakında geri dönecek, belki gelecek hafta.)

Wir können dann einen Kaffee trinken, wenn wir fertig sind. (Bitirdiğimizde sonra bir kahve içebiliriz.)

Sie besucht ihre Großeltern selten, weil sie weit weg wohnen. (Büyükanne ve büyükbabasını nadiren ziyaret ediyor çünkü uzaklarda yaşıyorlar.)

Manchmal esse ich morgens ein Croissant zum Frühstück. (Bazen sabahları kahvaltıda bir kruvasan yerim.)

Meistens arbeite ich von Montag bis Freitag im Büro. (Çoğunlukla pazartesiden cumaya kadar ofiste çalışırım.)

Danach können wir einen Spaziergang im Park machen. (Ondan sonra parkta bir yürüyüş yapabiliriz.)

Er hat nie an der Konferenz teilgenommen, obwohl er eingeladen war. (Hiçbir zaman konferansa katılmadı, davetli olmasına rağmen.)

Früher lebte meine Familie in einer kleinen Stadt. (Eskiden ailem küçük bir şehirde yaşıyordu.)

Neulich habe ich eine interessante Dokumentation im Fernsehen gesehen. (Kısa süre önce televizyonda ilginç bir belgesel izledim.)

Heute Nachmittag habe ich einen Termin beim Zahnarzt. (Bugün öğleden sonra dişçide bir randevum var.)

Morgen werde ich meine Präsentation fertigstellen. (Yarın sunumumu tamamlayacağım.)

Gestern haben wir ein leckeres Abendessen in einem neuen Restaurant genossen. (Dün yeni bir restoranda lezzetli bir akşam yemeği yedik.)

Vorgestern habe ich mein Zimmer aufgeräumt. (Önceki gün odamı topladım.)

Übermorgen werde ich nach Berlin reisen. (Ertesi gün Berlin’e seyahat edeceğim.)

Vorgestern Morgen bin ich früh aufgestanden, um einen langen Tag vorzubereiten. (Önceki sabah erken kalktım uzun bir gün hazırlığı yapmak için.)

Gestern Morgen habe ich einen langen Lauf gemacht. (Dün sabah uzun bir koşu yaptım.)

Heute Morgen hat es stark geregnet. (Bu sabah yoğun bir şekilde yağmur yağdı.)

Heute Abend gehe ich mit Freunden ins Theater. (Bu akşam arkadaşlarla tiyatroya gideceğim.)

Gestern Mittag habe ich mich mit meiner Familie zum Mittagessen getroffen. (Dün öğleyin ailemle öğle yemeğinde buluştum.)

Am Tage ist der Park voller Menschen. (Gündüzleri park insanlarla doludur.)

Am Morgen trinke ich immer eine Tasse Kaffee, um den Tag zu beginnen. (Sabahları her zaman bir fincan kahve içerim, günü başlatmak için.)

Vormittag erledige ich meistens administrative Aufgaben. (Öğleden önce çoğunlukla idari işleri hallederim.)

Am Mittag esse ich gerne eine leichte Mahlzeit. (Öğleyin genellikle hafif bir yemek yemeyi severim.)

Am Nachmittag habe ich einen Arzttermin. (Öğleden sonra doktor randevum var.)

Am Abend entspanne ich mich gerne bei einem Buch. (Akşamları bir kitap okuyarak rahatlamayı severim.)

In der Nacht schlafe ich meistens tief und fest. (Geceleyin genellikle derin ve rahat uyurum.)

Am Sonntag mache ich oft einen Ausflug mit meiner Familie. (Pazar günleri genellikle ailemle gezintiye çıkarım.)

Eines Tages werde ich eine Weltreise machen. (Bir gün dünya turuna çıkacağım.)

Eines Morgens wachte ich auf und fand den Schnee vor der Tür. (Bir sabah uyandım ve kapının önünde karı buldum.)

Des Morgens frühstücke ich immer leicht. (Sabahları her zaman hafif bir kahvaltı yaparım.)

Des Mittags arbeite ich normalerweise in meinem Büro. (Öğleden önceleri genellikle ofisimde çalışırım.)

Sonntags gehe ich regelmäßig in die Kirche. (Pazar günleri düzenli olarak kiliseye giderim.)

Mittags esse ich oft einen schnellen Snack. (Öğleleri sık sık hızlı bir atıştırmalık yerim.)

Abends gehe ich gerne spazieren, um den Tag ausklingen zu lassen. (Akşamları günü kapatmak için yürüyüş yapmayı severim.)

Inzwischen habe ich die ganze Wohnung aufgeräumt. (Bu arada tüm evi toparladım.)

Seither haben wir uns nicht mehr gesehen. (O zamandan beri birbirimizi görmedik.)

Er hat immer wieder versucht, das Problem zu lösen. (Sorunu çözmek için hep tekrar tekrar denedi.)

Mehrmals habe ich ihn darauf hingewiesen. (Onu defalarca uyardım.)

Jedes Mal, wenn ich ihn sehe, lächelt er mich an. (Her defasında onu gördüğümde bana gülümsüyor.)

Täglich gehe ich joggen, um fit zu bleiben. (Her gün koşuya çıkıyorum, formda kalmak için.)

Alle Tage plane ich meine Aufgaben für den Tag. (Her gün günün görevlerini planlıyorum.)

Tag und Nacht arbeite ich an diesem Projekt, um es rechtzeitig abzuschließen. (Gece gündüz bu projede çalışıyorum, zamanında bitirmek için.)

YAZAR BİLGİSİ