Almanca Kıyafetler
ALMANCA KIYAFETLER
Bu dersimizde Almanca’da alışveriş yaparken kullanacağımız cümleler ve kelimeler üzerinde kapsamlı alıştırmalar yapacağız.
Bir alışveriş merkezine gittiğimizde veya herhangi bir kıyafet satın almamız gerektiğinde, alacağımız ürün hakkında bilgi sahibi olmamız önemlidir. Alışveriş, günlük hayatımızın kaçınılmaz bir parçasıdır ve bu nedenle zorunlu alışverişler konusunda daha bilinçli olmalıyız.
Almanca’da kıyafetlerle ilgili konuyu detaylı bir şekilde ele alacağız. İlk olarak, aşağıdaki tablomuzu inceleyerek kıyafetlerle ilgili temel terimleri öğrenelim. Ardından, alışveriş sırasında kullanabileceğimiz cümleleri hem Türkçe hem de Almanca olarak kurarak pratik yapacağız.
Tablomuzda Almanca ve Türkçe kıyafet terimlerini bulabilir ve bu terimleri alışveriş esnasında nasıl kullanabileceğinizi öğrenebilirsiniz. Alışveriş sırasında karşınıza çıkabilecek durumları ve cümleleri öğrenmek, size alışveriş yaparken büyük kolaylık sağlayacaktır.
Kıyafetlerle ilgili temel terimler ve alışveriş cümleleri hakkında detaylı bilgi ve örnekler için aşağıdaki bölümleri takip edebilirsiniz.
Türkçe Kıyafetler | Almanca Kıyafetler – Die Kleidung |
---|---|
gece elbisesi | das Abendkleid |
takım elbise | der Anzug |
mayo | der Badeanzug |
bikini | der Bikini |
sutyen ( sutyen ) | der BH (Büstenhalter) |
bluz | die Bluse |
outdoor | die Freizeitkleidung |
kemer | der Gürtel |
eldivenin | der Handschuh |
çanta | die Handtasche |
terlik | der Hausschuh |
gömlek | das Hemd |
gelinlik | das Hochzeitskleid |
pantolon | die Hose |
takım elbise | der Hosenanzug |
Askılı pantolon | die Lederhose |
Pantolon askısı | der Hosenträger |
ceket | die Jacke |
ceket | das Jackett |
kot | die Jeans |
elbise | das Kleid |
giysi | die Kleidung |
başörtüsü | das Kopftuch |
düğme | der Knopf |
yaka | der Kragen |
kravat | die Krawatte |
kaba pamuklu tulum | die Latzhose |
ceket | der Mantel |
moda | die Mode |
elbise | der Morgenmantel |
Kışlık bere şapka | die Mütze |
Yazlık şapka | die Kappe |
Fötr, şapka | der Hut |
tulum | der Overall |
kazak | der Pullover |
Pijama | der Pyjama |
pijama | der Schlafanzug |
yağmurluk | der Regenmantel |
fermuar | der Reißverschluss |
balıkçı yaka | der Rollkragen |
sandalet | die Sandale,-n |
eşarp | der Schal |
peçe | der Schleier |
kravat | der Schlips |
danteller | der Schnürsenkel |
Ayakkabı | der Schuh – die Schuhe) |
etek | die Schürze |
Smokin | der Smoking |
çorap | die Socke |
kazak | die Strickjacke |
çizme | der Stiefel |
Deri çizme | der Lederstiefel |
Plastik çizme | die Gummistiefel |
çorap | der Strumpf |
külotlu çorap | die Strumpfhose, die Strümpfe |
sweatshirt | das Sweatshirt |
ipek | die Seide |
Kürk | das Fell-e |
Çamaşır sepeti | der Wäschekorb |
Bez | die Windel |
çanta | die Tasche |
Çamaşır | die Wäsche |
eşofman | der Trainingsanzug |
Tişört | das T-shirt |
türban | der Turban |
spor ayakkabısı | der Turnschuh |
üniforma | die Uniform |
külot | die Unterhose |
Kış Giyisileri | die Winterkleidung |
Atlet | das Unterhemd |
iç çamaşırı | die Unterwäsche |
Elbise dolabı | Kleiderschrank |
Elbise askısı | Kleiderbügel |
giyişi fırçası | Kleiderbürsten |
Aksesuar | das Zubehör |
Gözlük | Die Brille |
Küpe | der Ohrring |
Mandal | die Wäscheklammer-n |
Sırt Çantası | der Rucksack-e |
Bilezik, bileklik | Das armband |
Kol saati | die Armbanduhr-en |
Kolye | Die Halskette |
Takı | der Schmuck |
Güneş Gözlüğü | die USonnenbrille-n |
Kol düğmesi | Manschettenknopf-e |
Yüzük | Der Ring |
Almanca da giyinmek fiilini zamanlara göre kullanalım
ich | ziehe an | Ben giyiniyorum |
du | ziehts an | Sen giyiniyorsun |
er/sie/es | zieht an | O giyiniyor |
wir | ziehen an | Biz giyiniyoruz |
ihr | zieht an | Siz giyiniyorsunuz |
sie / Sie | ziehen an | Onlar giyiniyorlar |
ich | werde | anziehen | Ben giyineceğim |
du | wirst | anziehen | Sen giyineceksin |
er/sie/es | wird | anziehen | O giyinecek |
wir | werden | anziehen | Biz giyineceğiz |
ihr | werdet | anziehen | Siz giyineceksiniz |
sie / Sie | werden | anziehen | Onlar giyinecekler |
ich | habe | angezogen | Ben giyindim |
du | habest | angezogen | Sen giyindin |
er/sie/es | habe | angezogen | O giyindi |
wir | haben | angezogen | Biz giyindik |
ihr | habet | angezogen | Siz giyindiniz |
sie / Sie | haben | angezogen | Onlar giyindiler |
ich | werde | angezogen | haben | Ben giyinmiş olacağım. |
du | werdest | angezogen | haben | Sen giyinmiş olacaksın |
er/sie/es | werde | angezogen | haben | O giyinmiş olacak |
wir | werden | angezogen | haben | Biz giyinmiş olacağız |
ihr | werdet | angezogen | haben | Siz giyinmiş olacaksınız |
sie / Sie | werden | angezogen | haben | Onlar giyinmiş olacaklar |
Mağazada Alışveriş Diyaloğu (Almanca ve Türkçe)
Alışverişe Çıkan Bir Bayan ile Tezgahtar Arasındaki Diyalog
Frau: Hallo! Können Sie mir bitte helfen? (Merhaba! Yardımcı olabilir misiniz?)
Verkäufer: Hallo! Natürlich, wie kann ich Ihnen behilflich sein? (Merhaba! Tabii ki, size nasıl yardımcı olabilirim?)
Frau: Ich möchte einen Rock, eine Brille und ein T-Shirt kaufen. Können Sie mir bitte helfen? (Bir etek, gözlük ve tişört almak istiyorum. Bana yardımcı olabilir misiniz?)
Verkäufer: Natürlich, lassen Sie uns gleich damit anfangen. Möchten Sie sich zuerst den Rock ansehen? Haben Sie eine bestimmte Farbe oder ein Modell im Sinn? (Tabii, hemen yardımcı olalım. Öncelikle eteği bakalım mı? Size hangi renk veya model ilgini çekiyor mu?)
Frau: Ich suche einen klassischen schwarzen Rock. Er sollte auch bequem sein. (Klasik bir siyah etek arıyorum. Aynı zamanda rahat bir şey olmalı.)
Verkäufer: Verstanden. Hier drüben haben wir einige schwarze Röcke. Welche Länge bevorzugen Sie? Mini, Midi oder Knielang? (Anladım. Bu tarafta birkaç siyah etek var. Hangi tarzı tercih edersiniz? Mini, midi ya da diz altı?)
Frau: Ich bevorzuge einen Midi-Rock. (Midi uzunlukta bir etek tercih ediyorum.)
Verkäufer: Hier sind einige Optionen auf diesem Regal. Einer davon hat einen elastischen Bund und ist sehr bequem, andere sind etwas eleganter. Lassen Sie mich Ihnen dieses Modell zeigen. (Hier: (Şu anda) Bu rafta birkaç seçenek var. Bunlardan biri belden lastikli ve oldukça rahat, diğerleri ise biraz daha şık. Size bu modeli göstereyim.)
Frau: Der sieht sehr schön aus. Kann ich eine Größe anprobieren? (Bu görünüşte çok güzel. Bir bedene bakabilir miyim?)
Verkäufer: Natürlich. Ich bringe Ihnen eine Größe. (Elbette. Size bir beden getireyim.)
Frau: Danke. Jetzt möchte ich mich über Brillen informieren. (Teşekkürler. Şimdi gözlükler hakkında bilgi almak istiyorum.)
Verkäufer: Gerne, unser Brillenbereich ist hier. Welche Art von Brille suchen Sie? (Tabii, gözlük reyonumuz burada. Hangi tarz gözlükleri tercih edersiniz?)
Frau: Ich suche insbesondere eine Sonnenbrille. Ein großes und modernes Modell wäre ideal. (Özellikle güneş gözlüğü almak istiyorum. Büyük ve modern bir model arıyorum.)
Verkäufer: In diesem Bereich sind große Rahmen sehr beliebt. Sie können dieses Modell ausprobieren. (Bu reyondaki büyük çerçeveli modeller oldukça popüler. Şu modeli deneyebilirsiniz.)
Frau: Diese Brille ist wirklich schön. Ich werde sie anprobieren. (Bu gözlükler gerçekten güzel. Bunu deneyeyim.)
Verkäufer: Sie steht Ihnen sehr gut! Wenn Sie eine andere Farbe oder ein anderes Modell möchten, lassen Sie es mich wissen. (Size çok yakıştı! Eğer başka bir renk veya model isterseniz, yardımcı olabilirim.)
Frau: Ich werde diese Brille nehmen. Jetzt möchte ich mich über T-Shirts informieren. (Bu gözlüğü alacağım. Şimdi tişörtler hakkında bilgi almak istiyorum.)
Verkäufer: Natürlich, unser T-Shirt-Bereich ist hier drüben. Welche Art von T-Shirt suchen Sie? Haben Sie eine Farb- oder Druckvorliebe? (Tabii, tişört reyonumuz bu tarafta. Hangi tür tişört arıyorsunuz? Renk veya baskı tercihiniz var mı?)
Frau: Ich suche ein einfaches, schlichtes T-Shirt. Weiß oder Grau wäre gut. (Basit, sade bir tişört arıyorum. Beyaz ya da gri olabilir.)
Verkäufer: Die weißen und grauen T-Shirts in diesem Bereich sind sehr beliebt. Sie können sich diese beiden Modelle ansehen. (Bu reyondaki beyaz ve gri tişörtler oldukça popüler. Şu iki modeli inceleyebilirsiniz.)
Frau: Ich mag das weiße T-Shirt sehr. Ich werde es nehmen. (Beyaz tişört olanı çok beğendim. Bunu alacağım.)
Verkäufer: Gute Wahl! Darf ich Ihnen mit diesen Artikeln noch weiterhelfen? (Harika seçim! Size bu ürünlerle birlikte yardımcı olabilir miyim?)
Frau: Ja, bitte. Können Sie die Artikel zur Kasse bringen? (Evet, lütfen. Ürünleri kasaya götürebilir misiniz?)
Verkäufer: Natürlich, ich bringe sie zur Kasse. Möchten Sie mit Karte oder bar bezahlen? (Tabii, hemen kasaya götürelim. Kredi kartı veya nakit ödeme yapmak ister misiniz?)
Frau: Ich werde mit Karte bezahlen. (Kredi kartı ile ödeyeceğim.)
Verkäufer: Alles klar. Lassen Sie uns die Kassenabrechnung abschließen. (Tamam. Kasa işlemini tamamlayalım.)
Frau: Vielen Dank für alles. (Teşekkür ederim, her şey için.)
Verkäufer: Ich danke Ihnen! Wir freuen uns auf Ihren nächsten Besuch. Einen schönen Tag noch! (Size teşekkür ederim! Her zaman bekleriz. İyi günler!)
Frau: Ihnen auch einen schönen Tag! (Size de iyi günler!)
Almanca kıyafetler konusunda cümle kurmak için, bilmemiz öğrenmemiz gereken bir kaç kelimeye daha ihyitacımız var.
Önemli Kelimeler:
Anziehen : Giyinmek
ausziehen : Çıkarmak
Sich ausziehen : soyunmak
Lang : Uzun
Kurz : Kısa
weit : uzun
Eng : Dar
Elegant : Şık
dekolletiert : Dekolte
formell: Resmi
Uni : Tek renk
gestreift : Çizgili
anhaben : Üzerinde taşımak
Klein : Küçük
Gross : Büyük
passen : yakışmak, uymak
Tragen : taşımak
stehen : üzerinde durmak, yakışmak
Örnek Cümleler
Almanca: „Ich habe ein neues Paar Schuhe gekauft.“
Türkçe: „Yeni bir çift ayakkabı aldım.“
Almanca: „Mein Mantel ist rot und sehr warm.“
Türkçe: „Kabanım kırmızı ve çok sıcak.“
Almanca: „Der Hut passt perfekt zu deinem Outfit.“
Türkçe: „Şapka kıyafetine mükemmel uyuyor.“
Almanca: „Ich brauche eine neue Jacke für den Winter.“
Türkçe: „Kış için yeni bir mont alıyorum.“
Almanca: „Die Schuhe sind zu groß für mich.“
Türkçe: „Ayakkabılar bana büyük.“
Almanca: „Ich habe ein schönes Kleid für die Party gekauft.“
Türkçe: „Parti için güzel bir elbise aldım.“
Almanca: „Die Jeans, die ich trage, sind sehr bequem.“
Türkçe: „Giydiğim kot pantolon çok rahat.“
Almanca: „Welches Hemd möchtest du heute anziehen?“
Türkçe: „Bugün hangi gömleği giymek istersin?“
Almanca: „Ich trage gerne einen Blazer zur Arbeit.“
Türkçe: „İş için blazer giymeyi severim.“
Almanca: „Dieser Pullover ist mir zu eng.“
Türkçe: „Bu kazak bana çok dar.“
Almanca: „Ich suche nach einem schicken Anzug für die Hochzeit.“
Türkçe: „Düğün için şık bir takım elbise arıyorum.“
Almanca: „Der Schal, den ich trage, ist aus Wolle.“
Türkçe: „Giydiğim atkı yünden yapılmış.“
Almanca: „Ich habe neue Socken gekauft.“
Türkçe: „Yeni çoraplar aldım.“
Almanca: „Die Jacke hat viele Taschen.“
Türkçe: „Montun birçok cebi var.“
Almanca: „Ich trage gerne bequeme Kleidung zu Hause.“
Türkçe: „Evde rahat kıyafetler giymeyi severim.“
Almanca: „Hast du eine Empfehlung für einen guten Gürtel?“
Türkçe: „İyi bir kemer önerin var mı?“
Almanca: „Dieser Rock ist sehr modisch.“
Türkçe: „Bu etek çok modaya uygun.“
Almanca: „Ich ziehe oft ein Hemd unter meinem Pullover an.“
Türkçe: „Sık sık kazağımın altına gömlek giyerim.“
Almanca: „Die Farbe des Anzugs ist dunkelblau.“
Türkçe: „Takım elbisenin rengi koyu mavidir.“
Almanca: „Ich habe einen neuen Gürtel gekauft, der mir gut passt.“
Türkçe: „Bana iyi uyan yeni bir kemer aldım.“
Almanca: „Meine neuen Stiefel sind sehr bequem.“
Türkçe: „Yeni botlarım çok rahat.“
Almanca: „Die Bluse ist aus leichtem Stoff.“
Türkçe: „Bluzum hafif bir kumaştan yapılmış.“
Almanca: „Ich trage oft einen Pullover im Herbst.“
Türkçe: „Sonbaharda sık sık kazak giyerim.“
Almanca: „Die Socken sind aus Baumwolle.“
Türkçe: „Çoraplar pamuktandır.“
Almanca: „Der Rock ist zu kurz für mich.“
Türkçe: „Etek benim için çok kısa.“
Almanca: „Ich brauche einen neuen Badeanzug für den Sommer.“
Türkçe: „Yaz için yeni bir mayo ihtiyacım var.“
Almanca: „Die Mütze schützt mich vor der Kälte.“
Türkçe: „Şapka beni soğuktan korur.“
Almanca: „Das T-Shirt ist aus dem neuen Sortiment.“
Türkçe: „Tişört yeni koleksiyondan.“
Almanca: „Welches Kleid passt am besten zu diesem Anlass?“
Türkçe: „Bu etkinlik için hangi elbise en uygun?“
Almanca: „Die Jacke hat einen praktischen Reißverschluss.“
Türkçe: „Montun pratik bir fermuarı var.“
Almanca: „Ich finde, dass der Hut sehr stylisch aussieht.“
Türkçe: „Şapkanın çok şık göründüğünü düşünüyorum.“
Almanca: „Die Hose ist aus Leder gefertigt.“
Türkçe: „Pantolon deriden yapılmış.“
Almanca: „Ich mag es, wenn mein Hemd gut sitzt.“
Türkçe: „Gömleğim iyi oturduğunda severim.“
Almanca: „Das Kleid hat ein schönes Muster.“
Türkçe: „Elbisenin güzel bir deseni var.“
Almanca: „Ich trage lieber Sneakers als Sandalen.“
Türkçe: „Terliktense spor ayakkabı giymeyi tercih ederim.“
Almanca: „Der Mantel hat einen eleganten Schnitt.“
Türkçe: „Kabanın şık bir kesimi var.“
Almanca: „Ich habe eine große Sammlung von Krawatten.“
Türkçe: „Büyük bir kravat koleksiyonum var.“
Almanca: „Die Sohle der Schuhe ist rutschfest.“
Türkçe: „Ayakkabıların tabanı kaymaz.“
Almanca: „Die Jacke ist ideal für das wechselhafte Wetter.“
Türkçe: „Mont, değişken hava koşulları için ideal.“
Almanca: „Ich suche nach einem passenden Gürtel für mein Outfit.“
Türkçe: „Kıyafetimle uyumlu bir kemer arıyorum.“
Almanca: „Der Anzug sitzt perfekt und fühlt sich angenehm an.“
Türkçe: „Takım elbise mükemmel oturuyor ve rahat hissettiriyor.“
Almanca: „Ich trage immer eine Uhr zu besonderen Anlässen.“
Türkçe: „Özel günlerde her zaman saat takarım.“
Almanca: „Das Tuch hat ein hübsches Design.“
Türkçe: „Şal güzel bir tasarıma sahip.“
Almanca: „Meine Sonnenbrille schützt meine Augen vor der Sonne.“
Türkçe: „Gözlüklerim gözlerimi güneşten korur.“
Almanca: „Ich bevorzuge es, Kleider in neutralen Farben zu tragen.“
Türkçe: „Nötr renklerde elbiseler giymeyi tercih ederim.“
Almanca: „Die Hemden in meiner Garderobe sind alle gebügelt.“
Türkçe: „Dolabımdaki gömleklerin hepsi ütülenmiş.“
Almanca: „Der Schrank ist voll mit verschiedenen Kleidungsstücken.“
Türkçe: „Dolap, çeşitli kıyafetlerle dolu.“
Almanca: „Ich habe mir einen neuen Schlafanzug gekauft.“
Türkçe: „Yeni bir pijama aldım.“
Almanca: „Die Shorts sind ideal für den Sommer.“
Türkçe: „Şortlar yaz için ideal.“
Almanca: „Die Bluse ist in verschiedenen Farben erhältlich.“
Türkçe: „Bluz çeşitli renklerde mevcut.“
Almanca: „Der neue Mantel hat ein modernes Design.“
Türkçe: „Yeni kaban modern bir tasarıma sahip.“
Almanca: „Ich bevorzuge es, während des Trainings Sportkleidung zu tragen.“
Türkçe: „Antrenman sırasında spor kıyafetleri giymeyi tercih ederim.“
Almanca: „Die Handschuhe halten meine Hände warm.“
Türkçe: „Eldivenler ellerimi sıcak tutar.“
Almanca: „Das T-Shirt ist sehr angenehm zu tragen.“
Türkçe: „Tişört giymesi çok rahat.“
Almanca: „Ich brauche einen neuen Rucksack für die Schule.“
Türkçe: „Okul için yeni bir sırt çantası ihtiyacım var.“
Almanca: „Der Pyjama ist aus weichem Stoff gefertigt.“
Türkçe: „Pijama yumuşak bir kumaştan yapılmış.“
Almanca: „Die Strümpfe sind in verschiedenen Größen erhältlich.“
Türkçe: „Çoraplar farklı boyutlarda mevcut.“
Almanca: „Ich kaufe gerne Kleidung online.“
Türkçe: „Giysileri çevrimiçi satın almayı severim.“
Almanca: „Die Schuhe, die ich trage, sind sehr strapazierfähig.“
Türkçe: „Giydiğim ayakkabılar çok dayanıklı.“
Almanca: „Der Anzug muss in die Reinigung.“
Türkçe: „Takım elbise kuru temizlemeye gitmeli.“
Almanca: „Ich habe einen eleganten Schal für den Winter gekauft.“
Türkçe: „Kış için şık bir atkı aldım.“
Almanca: „Die Jacke hat einen praktischen Reißverschluss.“
Türkçe: „Montta pratik bir fermuar var.“
Almanca: „Ich ziehe oft sportliche Kleidung zum Yoga an.“
Türkçe: „Yoga için sık sık spor kıyafetleri giyerim.“
Almanca: „Die Lederjacke ist ein Klassiker.“
Türkçe: „Deri mont bir klasik.“
Almanca: „Ich brauche eine neue Sporthose für das Fitnessstudio.“
Türkçe: „Spor salonu için yeni bir spor şortuna ihtiyacım var.“