Almanca Kıyafetler

10.07.2016
14.473

ALMANCA KIYAFETLER

Bu dersimizde Almanca’da alışveriş yaparken kullanacağımız cümleler ve kelimeler üzerinde kapsamlı alıştırmalar yapacağız.

Bir alışveriş merkezine gittiğimizde veya herhangi bir kıyafet satın almamız gerektiğinde, alacağımız ürün hakkında bilgi sahibi olmamız önemlidir. Alışveriş, günlük hayatımızın kaçınılmaz bir parçasıdır ve bu nedenle zorunlu alışverişler konusunda daha bilinçli olmalıyız.

Almanca’da kıyafetlerle ilgili konuyu detaylı bir şekilde ele alacağız. İlk olarak, aşağıdaki tablomuzu inceleyerek kıyafetlerle ilgili temel terimleri öğrenelim. Ardından, alışveriş sırasında kullanabileceğimiz cümleleri hem Türkçe hem de Almanca olarak kurarak pratik yapacağız.

Tablomuzda Almanca ve Türkçe kıyafet terimlerini bulabilir ve bu terimleri alışveriş esnasında nasıl kullanabileceğinizi öğrenebilirsiniz. Alışveriş sırasında karşınıza çıkabilecek durumları ve cümleleri öğrenmek, size alışveriş yaparken büyük kolaylık sağlayacaktır.

Kıyafetlerle ilgili temel terimler ve alışveriş cümleleri hakkında detaylı bilgi ve örnekler için aşağıdaki bölümleri takip edebilirsiniz.

Türkçe Kıyafetler Almanca Kıyafetler – Die Kleidung
gece elbisesi das Abendkleid
takım elbise der Anzug
mayo der Badeanzug
bikini der Bikini
sutyen ( sutyen ) der BH (Büstenhalter)
bluz die Bluse
outdoor die Freizeitkleidung
kemer der Gürtel
eldivenin der Handschuh
çanta die Handtasche
terlik der Hausschuh
gömlek das Hemd
gelinlik das Hochzeitskleid
pantolon die Hose
takım elbise der Hosenanzug
Askılı pantolon die Lederhose
Pantolon askısı der Hosenträger
ceket die Jacke
ceket das Jackett
kot die Jeans
elbise das Kleid
giysi die Kleidung
başörtüsü das Kopftuch
düğme der Knopf
yaka der Kragen
kravat die Krawatte
kaba pamuklu tulum die Latzhose
ceket der Mantel
moda die Mode
elbise der Morgenmantel
Kışlık bere şapka die Mütze
Yazlık şapka die Kappe
Fötr, şapka der Hut
tulum der Overall
kazak der Pullover
Pijama der Pyjama
pijama der Schlafanzug
yağmurluk der Regenmantel
fermuar der Reißverschluss
balıkçı yaka der Rollkragen
sandalet die Sandale,-n
eşarp der Schal
peçe der Schleier
kravat der Schlips
danteller der Schnürsenkel
Ayakkabı der Schuh – die Schuhe)
etek die Schürze
Smokin der Smoking
çorap die Socke
kazak die Strickjacke
çizme der Stiefel
Deri çizme der Lederstiefel
Plastik çizme die Gummistiefel
çorap der Strumpf
külotlu çorap die Strumpfhose, die Strümpfe
sweatshirt das Sweatshirt
ipek die Seide
Kürk das Fell-e
Çamaşır sepeti der Wäschekorb
Bez die Windel
çanta die Tasche
Çamaşır die Wäsche
eşofman der Trainingsanzug
Tişört das T-shirt
türban der Turban
spor ayakkabısı der Turnschuh
üniforma die Uniform
külot die Unterhose
Kış Giyisileri die Winterkleidung
Atlet das Unterhemd
iç çamaşırı die Unterwäsche
Elbise dolabı Kleiderschrank
Elbise askısı Kleiderbügel
giyişi fırçası Kleiderbürsten
Aksesuar das Zubehör
Gözlük Die Brille
Küpe der Ohrring
Mandal die Wäscheklammer-n
Sırt Çantası der Rucksack-e
Bilezik, bileklik Das armband
Kol saati die Armbanduhr-en
Kolye Die Halskette
Takı der Schmuck
Güneş Gözlüğü die USonnenbrille-n
Kol düğmesi Manschettenknopf-e
Yüzük Der Ring

Almanca da giyinmek fiilini zamanlara göre kullanalım


ich ziehe an Ben giyiniyorum
du ziehts an Sen giyiniyorsun
er/sie/es zieht an O giyiniyor
wir ziehen an Biz giyiniyoruz
ihr zieht an Siz giyiniyorsunuz
sie / Sie ziehen an Onlar giyiniyorlar

 


ich werde anziehen Ben giyineceğim
du wirst anziehen Sen giyineceksin
er/sie/es wird anziehen O giyinecek
wir werden anziehen Biz giyineceğiz
ihr werdet anziehen Siz giyineceksiniz
sie / Sie werden anziehen Onlar giyinecekler

 


ich habe angezogen Ben giyindim
du habest angezogen Sen giyindin
er/sie/es habe angezogen O giyindi
wir haben angezogen Biz giyindik
ihr habet angezogen Siz giyindiniz
sie / Sie haben angezogen Onlar giyindiler

 


ich werde angezogen haben Ben giyinmiş olacağım.
du werdest angezogen haben Sen giyinmiş olacaksın
er/sie/es werde angezogen haben O giyinmiş olacak
wir werden angezogen haben Biz giyinmiş olacağız
ihr werdet angezogen haben Siz giyinmiş olacaksınız
sie / Sie werden angezogen haben Onlar giyinmiş olacaklar

 

Mağazada Alışveriş Diyaloğu (Almanca ve Türkçe) 

Alışverişe Çıkan Bir Bayan ile Tezgahtar Arasındaki Diyalog 

Frau: Hallo! Können Sie mir bitte helfen? (Merhaba! Yardımcı olabilir misiniz?)

Verkäufer: Hallo! Natürlich, wie kann ich Ihnen behilflich sein? (Merhaba! Tabii ki, size nasıl yardımcı olabilirim?)

Frau: Ich möchte einen Rock, eine Brille und ein T-Shirt kaufen. Können Sie mir bitte helfen? (Bir etek, gözlük ve tişört almak istiyorum. Bana yardımcı olabilir misiniz?)

Verkäufer: Natürlich, lassen Sie uns gleich damit anfangen. Möchten Sie sich zuerst den Rock ansehen? Haben Sie eine bestimmte Farbe oder ein Modell im Sinn? (Tabii, hemen yardımcı olalım. Öncelikle eteği bakalım mı? Size hangi renk veya model ilgini çekiyor mu?)

Frau: Ich suche einen klassischen schwarzen Rock. Er sollte auch bequem sein. (Klasik bir siyah etek arıyorum. Aynı zamanda rahat bir şey olmalı.)

Verkäufer: Verstanden. Hier drüben haben wir einige schwarze Röcke. Welche Länge bevorzugen Sie? Mini, Midi oder Knielang? (Anladım. Bu tarafta birkaç siyah etek var. Hangi tarzı tercih edersiniz? Mini, midi ya da diz altı?)

Frau: Ich bevorzuge einen Midi-Rock. (Midi uzunlukta bir etek tercih ediyorum.)

Verkäufer: Hier sind einige Optionen auf diesem Regal. Einer davon hat einen elastischen Bund und ist sehr bequem, andere sind etwas eleganter. Lassen Sie mich Ihnen dieses Modell zeigen. (Hier: (Şu anda) Bu rafta birkaç seçenek var. Bunlardan biri belden lastikli ve oldukça rahat, diğerleri ise biraz daha şık. Size bu modeli göstereyim.)

Frau: Der sieht sehr schön aus. Kann ich eine Größe anprobieren? (Bu görünüşte çok güzel. Bir bedene bakabilir miyim?)

Verkäufer: Natürlich. Ich bringe Ihnen eine Größe. (Elbette. Size bir beden getireyim.)

Frau: Danke. Jetzt möchte ich mich über Brillen informieren. (Teşekkürler. Şimdi gözlükler hakkında bilgi almak istiyorum.)

Verkäufer: Gerne, unser Brillenbereich ist hier. Welche Art von Brille suchen Sie? (Tabii, gözlük reyonumuz burada. Hangi tarz gözlükleri tercih edersiniz?)

Frau: Ich suche insbesondere eine Sonnenbrille. Ein großes und modernes Modell wäre ideal. (Özellikle güneş gözlüğü almak istiyorum. Büyük ve modern bir model arıyorum.)

Verkäufer: In diesem Bereich sind große Rahmen sehr beliebt. Sie können dieses Modell ausprobieren. (Bu reyondaki büyük çerçeveli modeller oldukça popüler. Şu modeli deneyebilirsiniz.)

Frau: Diese Brille ist wirklich schön. Ich werde sie anprobieren. (Bu gözlükler gerçekten güzel. Bunu deneyeyim.)

Verkäufer: Sie steht Ihnen sehr gut! Wenn Sie eine andere Farbe oder ein anderes Modell möchten, lassen Sie es mich wissen. (Size çok yakıştı! Eğer başka bir renk veya model isterseniz, yardımcı olabilirim.)

Frau: Ich werde diese Brille nehmen. Jetzt möchte ich mich über T-Shirts informieren. (Bu gözlüğü alacağım. Şimdi tişörtler hakkında bilgi almak istiyorum.)

Verkäufer: Natürlich, unser T-Shirt-Bereich ist hier drüben. Welche Art von T-Shirt suchen Sie? Haben Sie eine Farb- oder Druckvorliebe? (Tabii, tişört reyonumuz bu tarafta. Hangi tür tişört arıyorsunuz? Renk veya baskı tercihiniz var mı?)

Frau: Ich suche ein einfaches, schlichtes T-Shirt. Weiß oder Grau wäre gut. (Basit, sade bir tişört arıyorum. Beyaz ya da gri olabilir.)

Verkäufer: Die weißen und grauen T-Shirts in diesem Bereich sind sehr beliebt. Sie können sich diese beiden Modelle ansehen. (Bu reyondaki beyaz ve gri tişörtler oldukça popüler. Şu iki modeli inceleyebilirsiniz.)

Frau: Ich mag das weiße T-Shirt sehr. Ich werde es nehmen. (Beyaz tişört olanı çok beğendim. Bunu alacağım.)

Verkäufer: Gute Wahl! Darf ich Ihnen mit diesen Artikeln noch weiterhelfen? (Harika seçim! Size bu ürünlerle birlikte yardımcı olabilir miyim?)

Frau: Ja, bitte. Können Sie die Artikel zur Kasse bringen? (Evet, lütfen. Ürünleri kasaya götürebilir misiniz?)

Verkäufer: Natürlich, ich bringe sie zur Kasse. Möchten Sie mit Karte oder bar bezahlen? (Tabii, hemen kasaya götürelim. Kredi kartı veya nakit ödeme yapmak ister misiniz?)

Frau: Ich werde mit Karte bezahlen. (Kredi kartı ile ödeyeceğim.)

Verkäufer: Alles klar. Lassen Sie uns die Kassenabrechnung abschließen. (Tamam. Kasa işlemini tamamlayalım.)

Frau: Vielen Dank für alles. (Teşekkür ederim, her şey için.)

Verkäufer: Ich danke Ihnen! Wir freuen uns auf Ihren nächsten Besuch. Einen schönen Tag noch! (Size teşekkür ederim! Her zaman bekleriz. İyi günler!)

Frau: Ihnen auch einen schönen Tag! (Size de iyi günler!)


Almanca kıyafetler konusunda cümle kurmak için, bilmemiz öğrenmemiz gereken bir kaç kelimeye daha ihyitacımız var.

Önemli Kelimeler:

Anziehen : Giyinmek
ausziehen : Çıkarmak
Sich ausziehen : soyunmak
Lang : Uzun
Kurz : Kısa
weit : uzun
Eng : Dar
Elegant : Şık
dekolletiert : Dekolte
formell: Resmi
Uni : Tek renk
gestreift : Çizgili
anhaben : Üzerinde taşımak
Klein : Küçük
Gross : Büyük
passen : yakışmak, uymak
Tragen : taşımak
stehen : üzerinde durmak, yakışmak

Örnek Cümleler

Almanca: „Ich habe ein neues Paar Schuhe gekauft.“
Türkçe: „Yeni bir çift ayakkabı aldım.“

Almanca: „Mein Mantel ist rot und sehr warm.“
Türkçe: „Kabanım kırmızı ve çok sıcak.“

Almanca: „Der Hut passt perfekt zu deinem Outfit.“
Türkçe: „Şapka kıyafetine mükemmel uyuyor.“

Almanca: „Ich brauche eine neue Jacke für den Winter.“
Türkçe: „Kış için yeni bir mont alıyorum.“

Almanca: „Die Schuhe sind zu groß für mich.“
Türkçe: „Ayakkabılar bana büyük.“

Almanca: „Ich habe ein schönes Kleid für die Party gekauft.“
Türkçe: „Parti için güzel bir elbise aldım.“

Almanca: „Die Jeans, die ich trage, sind sehr bequem.“
Türkçe: „Giydiğim kot pantolon çok rahat.“

Almanca: „Welches Hemd möchtest du heute anziehen?“
Türkçe: „Bugün hangi gömleği giymek istersin?“

Almanca: „Ich trage gerne einen Blazer zur Arbeit.“
Türkçe: „İş için blazer giymeyi severim.“

Almanca: „Dieser Pullover ist mir zu eng.“
Türkçe: „Bu kazak bana çok dar.“

Almanca: „Ich suche nach einem schicken Anzug für die Hochzeit.“
Türkçe: „Düğün için şık bir takım elbise arıyorum.“

Almanca: „Der Schal, den ich trage, ist aus Wolle.“
Türkçe: „Giydiğim atkı yünden yapılmış.“

Almanca: „Ich habe neue Socken gekauft.“
Türkçe: „Yeni çoraplar aldım.“

Almanca: „Die Jacke hat viele Taschen.“
Türkçe: „Montun birçok cebi var.“

Almanca: „Ich trage gerne bequeme Kleidung zu Hause.“
Türkçe: „Evde rahat kıyafetler giymeyi severim.“

Almanca: „Hast du eine Empfehlung für einen guten Gürtel?“
Türkçe: „İyi bir kemer önerin var mı?“

Almanca: „Dieser Rock ist sehr modisch.“
Türkçe: „Bu etek çok modaya uygun.“

Almanca: „Ich ziehe oft ein Hemd unter meinem Pullover an.“
Türkçe: „Sık sık kazağımın altına gömlek giyerim.“

Almanca: „Die Farbe des Anzugs ist dunkelblau.“
Türkçe: „Takım elbisenin rengi koyu mavidir.“

Almanca: „Ich habe einen neuen Gürtel gekauft, der mir gut passt.“
Türkçe: „Bana iyi uyan yeni bir kemer aldım.“

Almanca: „Meine neuen Stiefel sind sehr bequem.“
Türkçe: „Yeni botlarım çok rahat.“

Almanca: „Die Bluse ist aus leichtem Stoff.“
Türkçe: „Bluzum hafif bir kumaştan yapılmış.“

Almanca: „Ich trage oft einen Pullover im Herbst.“
Türkçe: „Sonbaharda sık sık kazak giyerim.“

Almanca: „Die Socken sind aus Baumwolle.“
Türkçe: „Çoraplar pamuktandır.“

Almanca: „Der Rock ist zu kurz für mich.“
Türkçe: „Etek benim için çok kısa.“

Almanca: „Ich brauche einen neuen Badeanzug für den Sommer.“
Türkçe: „Yaz için yeni bir mayo ihtiyacım var.“

Almanca: „Die Mütze schützt mich vor der Kälte.“
Türkçe: „Şapka beni soğuktan korur.“

Almanca: „Das T-Shirt ist aus dem neuen Sortiment.“
Türkçe: „Tişört yeni koleksiyondan.“

Almanca: „Welches Kleid passt am besten zu diesem Anlass?“
Türkçe: „Bu etkinlik için hangi elbise en uygun?“

Almanca: „Die Jacke hat einen praktischen Reißverschluss.“
Türkçe: „Montun pratik bir fermuarı var.“

Almanca: „Ich finde, dass der Hut sehr stylisch aussieht.“
Türkçe: „Şapkanın çok şık göründüğünü düşünüyorum.“

Almanca: „Die Hose ist aus Leder gefertigt.“
Türkçe: „Pantolon deriden yapılmış.“

Almanca: „Ich mag es, wenn mein Hemd gut sitzt.“
Türkçe: „Gömleğim iyi oturduğunda severim.“

Almanca: „Das Kleid hat ein schönes Muster.“
Türkçe: „Elbisenin güzel bir deseni var.“

Almanca: „Ich trage lieber Sneakers als Sandalen.“
Türkçe: „Terliktense spor ayakkabı giymeyi tercih ederim.“

Almanca: „Der Mantel hat einen eleganten Schnitt.“
Türkçe: „Kabanın şık bir kesimi var.“

Almanca: „Ich habe eine große Sammlung von Krawatten.“
Türkçe: „Büyük bir kravat koleksiyonum var.“

Almanca: „Die Sohle der Schuhe ist rutschfest.“
Türkçe: „Ayakkabıların tabanı kaymaz.“

Almanca: „Die Jacke ist ideal für das wechselhafte Wetter.“
Türkçe: „Mont, değişken hava koşulları için ideal.“

Almanca: „Ich suche nach einem passenden Gürtel für mein Outfit.“
Türkçe: „Kıyafetimle uyumlu bir kemer arıyorum.“

Almanca: „Der Anzug sitzt perfekt und fühlt sich angenehm an.“
Türkçe: „Takım elbise mükemmel oturuyor ve rahat hissettiriyor.“

Almanca: „Ich trage immer eine Uhr zu besonderen Anlässen.“
Türkçe: „Özel günlerde her zaman saat takarım.“

Almanca: „Das Tuch hat ein hübsches Design.“
Türkçe: „Şal güzel bir tasarıma sahip.“

Almanca: „Meine Sonnenbrille schützt meine Augen vor der Sonne.“
Türkçe: „Gözlüklerim gözlerimi güneşten korur.“

Almanca: „Ich bevorzuge es, Kleider in neutralen Farben zu tragen.“
Türkçe: „Nötr renklerde elbiseler giymeyi tercih ederim.“

Almanca: „Die Hemden in meiner Garderobe sind alle gebügelt.“
Türkçe: „Dolabımdaki gömleklerin hepsi ütülenmiş.“

Almanca: „Der Schrank ist voll mit verschiedenen Kleidungsstücken.“
Türkçe: „Dolap, çeşitli kıyafetlerle dolu.“

Almanca: „Ich habe mir einen neuen Schlafanzug gekauft.“
Türkçe: „Yeni bir pijama aldım.“

Almanca: „Die Shorts sind ideal für den Sommer.“
Türkçe: „Şortlar yaz için ideal.“

Almanca: „Die Bluse ist in verschiedenen Farben erhältlich.“
Türkçe: „Bluz çeşitli renklerde mevcut.“

Almanca: „Der neue Mantel hat ein modernes Design.“
Türkçe: „Yeni kaban modern bir tasarıma sahip.“

Almanca: „Ich bevorzuge es, während des Trainings Sportkleidung zu tragen.“
Türkçe: „Antrenman sırasında spor kıyafetleri giymeyi tercih ederim.“

Almanca: „Die Handschuhe halten meine Hände warm.“
Türkçe: „Eldivenler ellerimi sıcak tutar.“

Almanca: „Das T-Shirt ist sehr angenehm zu tragen.“
Türkçe: „Tişört giymesi çok rahat.“

Almanca: „Ich brauche einen neuen Rucksack für die Schule.“
Türkçe: „Okul için yeni bir sırt çantası ihtiyacım var.“

Almanca: „Der Pyjama ist aus weichem Stoff gefertigt.“
Türkçe: „Pijama yumuşak bir kumaştan yapılmış.“

Almanca: „Die Strümpfe sind in verschiedenen Größen erhältlich.“
Türkçe: „Çoraplar farklı boyutlarda mevcut.“

Almanca: „Ich kaufe gerne Kleidung online.“
Türkçe: „Giysileri çevrimiçi satın almayı severim.“

Almanca: „Die Schuhe, die ich trage, sind sehr strapazierfähig.“
Türkçe: „Giydiğim ayakkabılar çok dayanıklı.“

Almanca: „Der Anzug muss in die Reinigung.“
Türkçe: „Takım elbise kuru temizlemeye gitmeli.“

Almanca: „Ich habe einen eleganten Schal für den Winter gekauft.“
Türkçe: „Kış için şık bir atkı aldım.“

Almanca: „Die Jacke hat einen praktischen Reißverschluss.“
Türkçe: „Montta pratik bir fermuar var.“

Almanca: „Ich ziehe oft sportliche Kleidung zum Yoga an.“
Türkçe: „Yoga için sık sık spor kıyafetleri giyerim.“

Almanca: „Die Lederjacke ist ein Klassiker.“
Türkçe: „Deri mont bir klasik.“

Almanca: „Ich brauche eine neue Sporthose für das Fitnessstudio.“
Türkçe: „Spor salonu için yeni bir spor şortuna ihtiyacım var.“

YAZAR BİLGİSİ